Küresel enerji düşünce kuruluşu Ember, ‘Türkiye Elektrik Görünümü’ raporunu yayınladı. Buna göre yerli kaynaklardan elektrik üretiminin son yıllardaki itici gücü güneş ve rüzgar. 2024’te rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 18’e ulaşarak ilk kez yerli kömürün tarihi zirvesini geçti.Önceki yıla kıyasla güneşten elektrik üretiminde yüzde 39 artış kaydedildi. Türkiye Avrupa’da kömürden en çok elektrik üreten ülke olsa da fosil yakıtların payı 31 yılın en düşük seviyesinde. Kömürün elektrik üretimindeki payı 2024’te yüzde 35,6'ya indi. Ancak yeni rüzgar ve güneş santrali kurulumları halen elektrik talep artışını karşılayacak seviyede değil. Türkiye'nin yeni 2035 hedeflerine ulaşması için, rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik talebindeki artışı aşacak şekilde hızla artması gerekiyor.Ember'ın bu yıl dördüncüsünü yayınladığı, elektrik üretim ve tüketim verilerinin analiz edildiği, ‘Türkiye Elektrik Görünümü’ raporu, Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinin artık yerli kömürden daha fazla elektrik ürettiğini ortaya koyuyor.Rüzgar ve güneş enerjisi 2024 yılında 62 TWh enerji üreterek üst üste ikinci kez yerli kömürün (47 TWh) önüne geçti. Hatta yerli kömürün tarihi zirvesi olan 2019'daki 53 TWh’lik elektrik üretimini bile geçti ki bu, söz konusu durumun kalıcı olabileceğine işaret ediyor.
Kömürden elektrik üretimindeki artışa (+4 TWh) rağmen kömürün Türkiye'de elektrik üretimindeki payı 2024 yılında yüzde 36,9'dan yüzde 35,6'ya düştü. Doğal gazdan elektrik üretimi ise 3 TWh (- yüzde 4) düştü. Böylece fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı 1993'ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 55'e indi.Ayrıca Türkiye'de elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğal gaz büyük ölçüde ithal ediliyor. 2024’te kömür yakıtlı elektrik üretiminin yüzde 61'i ithalata dayalı kömür santrallerinde gerçekleşti. Doğal gaz için de çok az yerli üretim söz konusu; geçen yıl Türkiye'de tüm sektörlerde tüketilen doğal gazın yüzde 96'sı ithal edildi.Fosil yakıt ithalatını ikame etmek için hedeflere ulaşılmasıCOP29 sırasında açıklanan Türkiye'nin yeni 2035 kurulu güç hedefleri, ülkenin mevcut rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini dört katına çıkarmayı amaçlıyor. Bu hedeflere ulaşılması halinde, 2035 yılına kadar fosil kaynaklı elektrik üretiminin payı yüzde 20'nin altına düşebilir, rüzgar ve güneş enerjisinin payı ise yüzde 49'a yükselebilir. Ancak bu hedeflere ulaşmak için rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik talebindeki yükselişi aşması gerekiyor. Son beş yılda talep 42 TWh artarken, rüzgar ve güneş enerjisindeki artış 31 TWh'te kaldı. Talepteki arta kalan artış ise ithal kömür ve doğal gazla karşılandı.Ufuk Alparslan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü;“2035 yılı için öngörülen iddialı hedefler çerçevesinde, rüzgar ve güneş enerjisi Türkiye'nin elektriğinin yarısını karşılayabilecek düzeye gelebilir. Ancak hem artan elektrik talebini karşılamak hem de fosil yakıt ithalatının yerini almak için rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı büyümesi gerekiyor. Bundan sonraki hedef, yerli yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak adımlar atmak olmalı.”Hidroelektrikten üretilen elektrik arttıHidroelektrik, 2024 yılında toplam elektrik üretiminin yüzde 22’sini karşılayarak Türkiye’nin enerji güvenliğine güçlü bir katkı sağlasa da yıllık üretimindeki dalgalanmalar nedeniyle rüzgar ve güneş enerjisi gibi tamamlayıcı özelliğe sahip kaynaklarla desteklenmesi gerekiyor.
Kömürden elektrik üretimindeki artışa (+4 TWh) rağmen kömürün Türkiye'de elektrik üretimindeki payı 2024 yılında yüzde 36,9'dan yüzde 35,6'ya düştü. Doğal gazdan elektrik üretimi ise 3 TWh (- yüzde 4) düştü. Böylece fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı 1993'ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 55'e indi.Ayrıca Türkiye'de elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğal gaz büyük ölçüde ithal ediliyor. 2024’te kömür yakıtlı elektrik üretiminin yüzde 61'i ithalata dayalı kömür santrallerinde gerçekleşti. Doğal gaz için de çok az yerli üretim söz konusu; geçen yıl Türkiye'de tüm sektörlerde tüketilen doğal gazın yüzde 96'sı ithal edildi.Fosil yakıt ithalatını ikame etmek için hedeflere ulaşılmasıCOP29 sırasında açıklanan Türkiye'nin yeni 2035 kurulu güç hedefleri, ülkenin mevcut rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini dört katına çıkarmayı amaçlıyor. Bu hedeflere ulaşılması halinde, 2035 yılına kadar fosil kaynaklı elektrik üretiminin payı yüzde 20'nin altına düşebilir, rüzgar ve güneş enerjisinin payı ise yüzde 49'a yükselebilir. Ancak bu hedeflere ulaşmak için rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik talebindeki yükselişi aşması gerekiyor. Son beş yılda talep 42 TWh artarken, rüzgar ve güneş enerjisindeki artış 31 TWh'te kaldı. Talepteki arta kalan artış ise ithal kömür ve doğal gazla karşılandı.Ufuk Alparslan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü;“2035 yılı için öngörülen iddialı hedefler çerçevesinde, rüzgar ve güneş enerjisi Türkiye'nin elektriğinin yarısını karşılayabilecek düzeye gelebilir. Ancak hem artan elektrik talebini karşılamak hem de fosil yakıt ithalatının yerini almak için rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı büyümesi gerekiyor. Bundan sonraki hedef, yerli yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak adımlar atmak olmalı.”Hidroelektrikten üretilen elektrik arttıHidroelektrik, 2024 yılında toplam elektrik üretiminin yüzde 22’sini karşılayarak Türkiye’nin enerji güvenliğine güçlü bir katkı sağlasa da yıllık üretimindeki dalgalanmalar nedeniyle rüzgar ve güneş enerjisi gibi tamamlayıcı özelliğe sahip kaynaklarla desteklenmesi gerekiyor.