Hafızanın zayıflaması, sinirlilik, kendisine karşı ilginin azalması ve benmerkezcilik, yaşlanmanın temel özellikleri olarak kabul edilir. Yaşlı insanlar, kural olarak toplumun sağlam kesimine göre daha az dikkatlidir. Psikologlar da bunlara daha az dikkat ediyor.
Yaşlılarda ruhsal bozuklukların tespit edilme oranı son derece düşüktür. Kural olarak yaşlılar psikolojik yardım aramazlar çünkü toplumumuzda yaşlıların tuhaf hareketleri zihinsel yeteneklerin gerilemesinin zorunlu bir parçası olarak görülüyor.
Araştırmalar, mutlu bir yaşlılığın mümkün olduğunu ancak bunun tüm önceki yaşam boyunca hazırlanması gerektiğini ortaya koydu. Burada maddi yatırımlardan değil, psikolojik yatırımlardan bahsediyoruz.Çoğu çalışmanın sonuçları şu sonuca zemin hazırlıyor;Eğitim düzeyi ve mesleki durum ne kadar yüksek olursa, yaşlılık demansı ve yaşlılık depresyonu olasılığı da o kadar düşük olur. Burada mutlu bir yaşlılık için sosyal bağlantıların kalitesi de büyük önem taşımaktadır. Arkadaş, akraba sayısı, onlarla yüzeysel değil yakın duygusal temasların varlığı. Yaşlı bir kişi başkalarıyla (manipülatif değil) ortak iletişim kurmaya ne kadar kararlı olursa, depresif bozukluk geliştirme olasılığı da o kadar az olur.Hayatı boyunca değişimden korkmayan, kendi kendine eğitim alan, yeni gerçeklere uyum sağlamaya çalışan bir kişinin yaşlılıktan kolayca kurtulacağı kesinlikle kanıtlanmıştır. Kısacası yaşlılık insan hayatında yeni bir şey değildir ve yaşam yolunun doğal bir devamıdır.
Peki, yaşlandıkça beynimizin zayıflamasını önlemek için neler yapabiliriz?Çeşitli çalışmalar zihninizi uyanık tutmanın yolları olduğunu kanıtlıyor. En popüler olanı sürekli bilgi edinmektir.Emekli olduğunuzda yararlı bir hobi seçmeniz gerekir;- Resim yapmak (algıyı, görsel hafızayı ve beyin becerilerini geliştirir)
- Yabancı dil öğrenmek (bir yabancı dil daha öğrenmenin beyin yaşlanmasının başlangıcını 15 yıl geciktirdiği kanıtlanmıştır)
- Edebiyat, kitap ve şiirler okumak (uzun süre zihin açıklığını, hafızayı ve mantıksal düşünceyi korumanızı sağlar)- Müzik aleti çalmak (beyni harekete geçirir, zihinsel sağlığı güçlendirir, kan basıncını normalleştirir, stresi azaltır, sinir sistemini sakinleştirir)- Bulmaca çözmek, bulmacaları bir araya getirmek (beyin aktivitesini canlandırmak, hafızayı ve düşünme hızını geliştirmek, konsantrasyonu artırmak)Ayrıca bu ayrıntılarda yaşlılıkta büyük önem arz etmektedir;- Sağlıklı bir diyete sadık kalmak- Günde en az sekiz saat uyumak
- Kötü ekolojiden kaynaklanan zararı en aza indirmek ve doğada daha fazla zaman geçirmek (yürüyüş, bol oksijenli ortamda bedensel hareketler yapmak)- Sigarayı ve alkolü bırakmakBurada en önemlisi fiziksel olarak aktif kalmaktır. Spor yaparak beynimizi oksijenle besleriz. Beynin oksijen eksikliğinden diğer dokulara göre çok daha hızlı (kalpten daha hızlı) ölen bir organ olduğunu unutmamalıyız. Yani kişi önce bilincini kaybeder, ardından organ ölümü süreçleri başlar.
Önemli Hatırlatma:Bir araştırma, uzun süre televizyon izleyen kişilerde demans gelişme riskinin arttığını göstermiştir! Unutmayın, televizyon izlemek ya da internetteki haber akışını takip etmek beyninizin düşmanıdır.Ayrıca alışkanlıklarınıza daha yakından bakmanızı da öneririz. Hayatınızı daha iyi ve daha kaliteli hale getirecek sağlıklı alışkanlıklar yaratmaya odaklanın.
Hayvanlar yaşlı insanlar için mükemmel bir ilaçtır. Uzun bir süredir bilim insanları, hayvanların insanların yaşamlarını uzatmasına yardımcı olduğunu kanıtladı. Hayvan sevgisi, hem fiziksel hem de duygusal hareketlerle insanı canlı tutmaktadır.
İlginç Gerçek:Psikiyatri bakım evi çalışanları, sağlıklı yaşlı yetişkinler ile demanslı yaşlı yetişkinlerin geçmiş gelişim düzeyleri açısından farklılık gösterdiğini tespit etmiştir.
Unutmayın, mutlu bir yaşlılık, sadece bireyin kendisi değil, çevresindeki insanların da çabasıyla mümkündür.