Yaşadığımız olumlu hislerin yanında birçok olumsuz durumla da karşı karşıya kalıyoruz. Öfke, sinirsel yorgunluk, endişe ve kaygı veren olaylar, hayal kırıklıkları, duygusal ve ruhsal çöküntüler, ekonomik olumsuzluklar ve benzerleri gibi...

Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere tüm olumsuzluklara karşı herkesin kendini korumak adına doğal hisleri vardır. Yani her zaman dikkatli olmak, kendinizi üzmemek ve yaşanılan bu olumsuzluklara karşı birçok korucuyu yol ve metodlar bulunmaktadır. Olumsuzluğunuzun kölesi olmak istemezsiniz değil mi?Gelin bunu daha ayrıntılı ifade edelim;Duygularınız ve siz aynı şeyler değilsiniz. Bu nedenle duygular arasına sınırlar koymak, duygusallığın yükselişi veya düşüşü anında kendinize dışarıdan bakmanız gerekir. Her zaman duygularımızı kişiliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz ancak bu doğru değil!Sonuçta herkes zaman zaman, "ben değersizim", "ben korkağım" gibi düşüncelere kapılabilir ve kendisinin ezik olduğunu düşünmeye başlayabilir. Ve çoğu insan böyle düşünüyor...

Peki, buna nasıl tepki vermeliyiz?Duygularınızı dinleyin, ancak onunla birleşmeyin. Düşüncelerinize farklı açılardan bakın, sakince analiz edin. Kendinizi eleştirmeyin, sakin bir şekilde bu durumdan çıkın, çözüm arayın. Düşünceler bizim alışkanlıklarımızdır. Neden düşüncelerinizi değiştirmiyorsunuz? Çünkü biz düşüncelerimizin efendisiyiz. Yoksa siz düşüncelerin efendileriniz olmasını mı istiyorsunuz?Bunun sporcularda nasıl ortaya çıktığına dair çarpıcı bir örnek var; Bilim adamları futbol takımı oyuncularının bir ay boyunca bir deney yapmasını ve antrenman veya maç sırasında yaşanabilecek olası olumsuzluklara karşı sinirlenmemelerini ve küfretmemelerini istedi. Sonuç olarak takım beceri açısından çok ilerledi. Neden mi peki? Çünkü oyuncular kendilerine yeni olumlu alışkanlıklar geliştirdiler. Böylelikle küfürlü konuşmanın, kötü sözler sarf etmenin sağlık için tehlikeli olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış oldu.Sporcu örneğinde de görüldüğü üzere sinirlenmek, bağrışmak, azarlamak ve kötü sözler söylemek ruhsal olarak kişiyi olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Şimdi olumsuzluktan vazgeçmenin ne kadar önemli olduğunu anlıyor musunuz?Diyeceksiniz ki tüm hayatımız boyunca sürekli gülüp sevinemeyiz değil mi? Tamamen haklısınız ama şunu unutmayalım ki ders almak için dünyaya geldik ve bu her zaman zordur. Asıl önemli olan bu tür testlerin sonsuz ve imkânsız olmadığını anlamaktır. Sorunlara diğer taraftan bakmayı deneyin. Bu durumun hayatta yaşanması gereken başka bir deneyim olduğunu düşünün.

Peki, stresli ve sinirli durumlarda ne yapılabilir? Sabahları erken saatte kalkmaya başlayın, ılık su için, doğada daha sık yürümeyi kendinize taahhüt edin, insanlara farklı bir bakış atın, onlarda olumlu ve pozitif özellikler arayın, işinize başka bir yoldan gitmeyi deneyin veya başka bir rota çizin. Her seferinde yeni mağazalardan alışveriş yapmaya çalışın ve bunun gibi kendiniz için farklı bir şekilde neler yapabileceğinizi düşünün. Eski davranış ve kalıplarınızı değiştirin. Olumsuz düşünmenize izin vermeyin ve olumsuzluklara karşı yasaklar koyun. İşlerin ne kadar çabuk değişeceğini göreceksiniz.Son olarak şunu hatırlatmak istiyoruz; mutlaka egzersiz yapın! Spor, sadece fiziksel durumu değil aynı zamanda psikolojik durumu da iyileştirmeye yardımcı olur. Sabah egzersizi bile sizi enerji ve iyi bir ruh hali ile dolduracaktır. İçsel durumunuzu geliştirin, düşüncelerinizi yönetin, kendinize dışarıdan bakın ve kendinize en iyi arkadaşınız gibi davranın.Bunları yaparak kendimizi yenilmez ve olumsuzluklara karşı daha güçlü bir insan yapmış oluruz.