Kavram olarak baktığımızda yalnızlık veya yalnız kalma, bir insanın boşluk duygusuyla karışık kendini dünyadan kopmuş hissetme duygusudur. Yalnız olan kişi kendini toplumdan soyutlanmış hisseder, kendi içine dönmeye başlar ve zamanla düşüncelerinin yıkıcı etkisiyle baş başa kalır. Ayrıca yalnızlık kişiden kişiye, toplumdan topluma veya ortamdan ortama değişebilir. O halde yalnızlığın çeşitlerini ele alalım;

Yalnızlık ÇeşitleriTek Başına Yaşayan İnsanlarTek başına olmak kişilerin bağımsız bir hayat sürmesini sağlamada yardımcı olabilir. Birey bu süreçte kendi iç dünyasını keşfetmek üzere yola çıkar. Kendini daha iyi tanıma, iç huzura erişebilme gibi durumlar için tek başına olma aslında kişiye iyi gelebilir. Öte yandan tek başına yaşayan insanlar kendilerini boşlukta hissedebilirler, yapacak bir şey bulamayabilirler ya da gün boyu sadece temel ihtiyaçlarını giderebilirler. Günlük yaşamdan örnek vermek gerekirse bir kişi yeni eve taşındığında tek başına bir süre vakit geçirdikten sonra evin sessizliğinden etkilenerek kendisini yalnız hissetmeye başlar. Bu durumda kişi kendine aktivite bulmak isteyecektir.
Geçici YalnızlıkKişinin kendi isteğiyle ya da hayatında geçiş sürecinde olmasından dolayı yaşadığı yalnızlık durumu diyebiliriz. Bazı insanlar kendi iradesiyle bir süre yalnız kalmayı tercih eder. Bunun sebebi bireyin kendine odaklanması ya da bireysel olarak yapması gereken görev ve sorumlulukları yerine getirmesi olabilir. Örneğin; sınavlarına çok az bir süre kalan bir öğrenci tercihen geçici bir süreliğine kendini izole edip sınavlarına çalışabilir. Bu örneğe baktığımızda birey geçici olarak yalnız kalmayı tercih eder. Bazı insanlar ise hayatıyla ilgili kendi iradesi dışında gelişen durumlardan ötürü geçici yalnızlığa maruz kalabilir. Mesela kendi yaşadığı şehir dışında bir şehirde işe başlayan bir kişiyi ele alalım. Bu kişi ilk defa geldiği bu şehirde kimseyi tanımadığı için hem yeni insan tanıma hem de bulunduğu yere uyum sağlama sürecini yaşayacağı için tamamen kendi elinde olmadan bu sürecin geçmesini bekleyebilir.

Dışlanma Sonucu Yalnızlıkİnsanlar toplum tarafından ya da tanıdığı, değer verdiği, sevdiği bir insan tarafından dışlanması sonucunda yalnız kalabilir. Toplum tarafından kötü bir imaj sergileyen, bir şekilde insanların güvenini kaybeden ya da ait olduğu topluluğa kendini sevdiremeyen bir insan dışlanabilir ve bununla birlikte yalnızlık bataklığına düşebilir. Aynı şekilde daha önce iyi ilişkileri olan partneriyle, arkadaşıyla ya da tanıdığı bir kimseyle ilişkilerin bitme, küsme ya da birbirine düşman olma durumunda kişi yine yalnız kalabilir.
Gerçek YalnızlıkGerçek yalnızlık dediğimizde diğer yalnızlık çeşitlerinin suni bir yalnızlık olduğu düşüncesi aklımıza gelebilir fakat bu sizi yanıltmasın. Gerçek yalnızlık, kişinin kendisini anlaşılmamış ya da kimsesiz hissetmesi sonucunda oluşan yalnızlık çeşididir. Bu tarz yalnız hisseden insanların çevresinde iletişime geçtiği insan sayısı çok fazla olabilir. Belki de toplumla iç içe olan bu insanlar kendini yine de yalnız hissedebilir. Bu yalnızlığı yaşan bireyler genelde etrafında çok fazla insan bulunmasına rağmen kendi düşüncelerini, tutkularını, gördüğü güzellikleri paylaşacak kimseyi bulamazlar.

Sosyal Medyanın Yalnızlığa EtkisiÇağımızda teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşmeyle birlikte insanların yaşantısında da değişiklikler oldu. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla insanların sosyal hayatı daha az aktif olmaya başladı. Sosyal medyayı kullanan sayısı arttıkça insanlar evlerinde daha izole yaşamaya başladı. Adeta herkes sosyal medyanın büyüsüne kapıldı ve bu sebeple asosyal bireylerin sayısı gittikçe arttı. Yani sosyal medya bir bakıma insanların yalnız vakit geçirmesine sebep oldu. Artık dışarı çıkıp eğlenmek çok fazla cazip gelmiyor çünkü insanlar sosyal medya aracılığıyla sosyalleşiyor. Sosyal medyanın etkisiyle yalnız kalan kişiler sosyal yetenekleri azalmaya başlıyor. Bu durumda şunu söyleyebiliriz ki sosyal medya insanlar için günümüzde tehdit unsuru haline gelmiştir.
Yalnızlığın Psikolojik EtkisiUzun süre yalnız olan kişiler çeşitli psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalır. Toplumdan soyutlanmış ve yalnızlık sıkıntısı çeken bir birey yeniden toplumla iç içe girmek de oldukça zorlanır. Toplu taşımayla bir yere giderken, insanların olduğu buluşmalarda ya da iş hayatında insanlarla çok fazla denk gelen yalnız bireylerde sosyal kaygı oldukça fazladır. Ayrıca insanlarla iletişimi olmayan kişiler genelde kendilerini daha az sevilmeye ve değer verilmeye layık görüldüklerini düşünürler. Bu bağlamda birey diğerleriyle iletişim kurmakta ve sosyalleşme konusunda oldukça çekimser olurlar. Yalnız olan insanlar depresyon bozukluklarına yakalanması da çok yüksektir. Umutsuzluk, gerginlik veya kaygı gibi duyguları yoğun bir şekilde hissederler.
Yalnızlıkla Nasıl Başa Çıkılır?Öncelikle şunu kendimize sormalıyız; “Yalnız olmaktan dolayı rahatsızlık duyuyor muyuz?" Eğer ki bu durumdan rahatsızlık duymuyorsak kendimizi sorgulamamıza gerek yoktur fakat yalnızlığın bizi rahatsız ettiğini düşünüyorsak bunun sebeplerini yani neden kaynaklandığını tespit etmemiz gerekiyor. Belki kişi psikolojik bir bozukluktan dolayı yalnız olabilir. Yani yukarıda belirttiğimiz hangi çeşit yalnızlığa maruz kaldığımızı bulmamız gerekir. Tabii ki bu konuda eğer iyi değilsek profesyonel kişilerden destek alabilirsiniz.
Ortak AlanlarHayatımızı gözden geçirelim. Belki bir işte çalışıyorsunuz, okula gidiyorsunuz ya da ilgi alanınıza göre bir kursa gidiyorsunuzdur. Bu yerlerdeki insanlarla ortak bir konseptte buluşmuş oluyorsunuz. İnsanlarla diyalog kurabilir, onlarla sohbet edebilirsiniz. Uzun süre yalnız kalan insanlar için bu zor gelebilir ancak bu konuda çaba gösterirsek yalnızlıkla başa çıkabiliriz. İlgi duyduğunuz farklı hobiler ya da aktiviteler ekleyerek hem hayatınıza renk katar hem de yeni insanlar tanıyabilme ihtimalini artırabilirsiniz.

Sosyal Medya Kullanımı ve BağımlılıkSosyal medyanın insanların sosyal yeteneklerimize zarar verdiğinden bahsetmiştik. Sosyal medya kullanımının artması ekran ve sosyal medya bağımlılığını beraberinde getiriyor. Bağımlılık haline geldiğinde ise günün büyük bir bölümünü ekran başında geçiriyoruz. Dolayısıyla sosyal medyayı büyük oranda hayatımızdan çıkarıp yeni insanlar tanımak için birtakım şeyler yapmalıyız.

Unutmayalım ki insanı insan yapan unsur onun sosyal bir varlık olmasıdır.Stajyer Psikolog Muhammed Mustafa KOZAK
Uzman Psikolog Mustafa Cem OĞUZKaynak: Doktor Sitesi